12 Eylül 2009 Cumartesi
Galatasaray:3 - Beşiktaş:0
TÜRKİYE:63 - İSPANYA:60
Son dünya şampiyonu, Avrupa ve Olimpiyat ikincisi olan kadrosunda Gasol kardeşler, Rubio, Navarro, Reyes, Garbajosa gibi hayranlıkla izlediğimiz oyuncular olan İspanyollara karşı kazanan millilerimiz böylece ilk turda rakipler zayıftı diyenlerin ağzını kapatıp tokatı yapıştırmış oldu. Harika savunma yapıp İspanyolları 60 sayıda tuttuğumuz maçta sadece maçın başlarında biraz oyunu tartma aşamasında fazla sayı yedik neyse ki gününde olan Ömer Aşık ve Kerem Tunceri iyi gününde olmaları maçı dengeleyip ilerleyen dakikalarda oyunu kontrol altında tutmamızı sağladı. Salon: Lodz Arena
Hakemler: Shmuel Bachar (İsrail) Sreten Radoviç (Hırvatistan) Robert Lottermoser (Almanya)
Türkiye: Kerem 11, Ömer Onan Ersan 15, Hidayet 2, Ömer Aşık 13, Sinan 2, Semih 11, Ender 4, Oğuz 2, Engin 3
İspanya: Rubio 3, Fernandez 16, Navarro 7, Reyes 8, Pau Gasol 16, Mumbru , Lopez, Marc Gasol 7, Garbajosa 3, Llull
1. Periyot: 20-22
Devre: 36-34 (Türkiye lehine)
3. Periyot: 49-48
11 Eylül 2009 Cuma
Süpriz Olmaz Galatasaray Kazanır

Evet geldi çattı bir derbi maçı daha. Galatasaray'lılar kendinden emin üç puan cepte derken, Beşiktaş'lılar deli cesaretiyle yeneceğiz, Galatasaray balonunu söndüreceğiz, Rijkaard'ın saçlarına Kadir İnanır gibi ak düşereceğiz diye sağda solda açıklamalar yapmakta. Ligin 5.haftası, ilk derbisi hakem Bülent Yıldırım. Hakem demişken Beşiktaş'lılar şimdiden Galatasaray kaç penaltı alır diye tartışma konusu açıp olası mağlubiyete kılıf ararken Ali Aydın ve Olimpiyat Stadında ki skandal iki penaltı kendileri hatırlatıldığında Ali Aydın tavuk karasıydı deyip işin içinde çıkmaya çalışmakta malesef!
Gökhan Gönül'e Haksızlık Yapmayalım!
Milli takımımız için hayati önem Bosna Hersek maçında arzulanan galibiyet gelmeyince herkes saldıracak bir hedef aramaya girişti. Akla maçta en çok göze batan, pozisyona giren adam geldi o da Gökhan Gönül. 1985 doğumlu bu genç adam Oftaş'tan Fenerbahçe'ye transfer olduğunuda adını hemen hemen kimse duymamıştı. Fenerbahçe'nin genç yetenek diye alıp harcadığı adamlardan biri olur gene diye kimse transferi ciddiye almadı ama Gökhan öyle bir performansla oynamaya başladı ki kısa sürede kendi takımında ilk 11, milli forma derken gelmiş geçmiş en iyi Türk sağbeklerden biri olduğu yazılıp çizilmeye başlandı. Euro 2008'de olmaması sadece Fenerbahçe'lileri değil herkesi üzdü. Herşey buraya kadar iyi güzel hatta Gökhan için rüya gibi en iyi Türk futbolcular arasında ismi geçeriyor, Avrupa'ya gidecek Türk futbolcu varsa Arda'dan sonra onun adı anılıyordu.10 Eylül 2009 Perşembe
Güven Veren Savunmacılar-Phil Jagielka
9 Eylül 2009 Çarşamba
Qualifying Round
| GROUP E (Bydgoszcz, POL) |
|---|
| 11.09.2009 |
| 11.09.2009 |
| 11.09.2009 |
| 1. | Greece | 2/0 | 4 |
| 2. | France | 2/0 | 4 |
| 3. | Croatia | 1/1 | 3 |
| 4. | Germany | 1/1 | 3 |
| 5. | Russia | 0/2 | 2 |
| 6. | F.Y.R. of Macedonia | 0/2 | 2 |
| GROUP F (Lodz, POL) |
|---|
| 12.09.2009 |
| 12.09.2009 |
| 12.09.2009 |
| 1. | Turkey | 2/0 | 4 |
| 2. | Slovenia | 1/1 | 3 |
| 3. | Serbia | 1/1 | 3 |
| 4. | Spain | 1/1 | 3 |
| 5. | Poland | 1/1 | 3 |
| 6. | Lithuania | 0/2 | 2 |
Bosna Hersek:1 - Türkiye:1
2010 Dünya kupası için bizim adımıza hayati önem taşıyan Bosna Hersek deplasmanında malesef üç puan çıkartamayıp Dünya Kupası şansını artık mucizelere bırakmak zorunda kaldık. Puan farkı dört kalan maç iki. Biz kazanacağız Bosna'nın puan kaybetmesini bekleyeceğiz. Hem de kalan iki maçında birden! Oysa gece ne güzel başlamıştı basketbol milli takımının Polonya zaferi sonrası keyifle izlemeye başladığımız maça çok hızlı girip Emre'yle öne geçmiştik. Sonra olmayan bir faul yüzünden Bosna'nın kullandığı serbest vuruşla beraberliğe gelen maç Fatih Terim'in çıldırıp hakem tarafından tribüne çıkarılması ve kör dövüşü gibi ikinci yarı.POLONYA:69 - TÜRKİYE:87
12 Dev Adam silindir gibi ezip geçmeye devam ediyor. Son kurban evsahibi Polonya oldu. 3'te 3 yapıp D grubunu lider bitirip alayına korku verdik. Peki nedir bu takımın sırrı! En güzel cevabı maç sonu Ender verdi konsantre olduğumuzda yenemeyeceğimiz takım yok tam tersi olursa herkesin yenebileceği takım haline geliyoruz dedi. Evet istediğimiz zaman gerçekten önümüzde duracak takım yok. Harika savunma ve dengeli hücum zafer bekleyen Polonya seyircisini evine sinir küpü yapıp gönderdi. Salon: Centennial
Hakemler: Shmuel Bachar (İsrail), Sreten Radoviç (Hırvatistan), Aleksandar Milojeviç (Makedonya)
Polonya: Logan 6, Szubarga 6, Ignerski 6, Lampe 14, Gortat 21, Koszarek 5, Szewczyk 5, Chylinski 3, Witka 3
Türkiye: Kerem 11, Ömer Onan 2, Ersan 18, Hidayet 13, Ömer Aşık 22, Ender 10, Semih 5, Oğuz 6, Sinan Engin
1. Periyot: 17-24
Devre: 45-34 (Türkiye lehine)
3. Periyot: 55-66
8 Eylül 2009 Salı
Türkiye:94 - Bulgaristan:66
Avrupa Basketbol Şampiyonasında komşu Bulgar'ları yenerek 2'de 2 yaptık. Zaten büyük süpriz olmazsa kolay geçmesi beklenen maçta gene harika savumamız ön plandaydı. Bulgar'ların basketbol tarzı genelde hızlı hücum ve kişisel zorlamalara dayalı, kolay dış şut bulduklarında çoşabiliyorlar biz işte buna izin vermeyip ayrıca kontrollü hücum yaparak yavaş yavaş farkı açıp maçı aldık. Salon: Centennial Hall
Hakemler: Guerrino Cerebuch (İtalya), Shmuel Bachar (İsrail), Fernando Rocha (Portekiz)
Bulgaristan: Rowland 15, Videnov 14, Stoykov 12, Deyan Ivanov 2, Evtimov 3, Georgiev 4, Kaloyan Ivanov 4, Mladenov 4, Angelov 5, Kostov 3, Slayekov
Türkiye: Kerem 3, Bekir 7, Ersan 16, Hidayet 8, Ömer Aşık 10, Oğuz 10, Ender 17, Sinan 14, Semih 2, Barış 7
1. Periyot: 15-24
Devre: 28-53
3. Periyot: 52-72
5 Faulle Çıkanlar: 22.35 Semih (Türkiye), 39.02 Mladenov (Bulgaristan)
7 Eylül 2009 Pazartesi
Türkiye:84 - Litvanya:76
Polonya'da düzenlenen Eurobasket 2009'a harika başlangıç yaptık. D grubunun en iyi iki takımını karşıya getiren karşılaşma öncesi Ömer Onan haberi hiçte iyi değildi. Zaten sıkıntı yaşadığımız bir pozisyon olan 2 numara eksiğine Ömer'in ateşlendiği ve maça çıkamıyacağı haberi gelmesine rağmen uzunlarımızın harika oyunu, kısaların özellikle 3.periyotta katkıları ve Ender'in sonlara doğru çok kritik faul atışlarında başarısı onun dışında müthiş savunmamız ve takım genelinde yüksek faul yüzdemiz eklendi ve maçı aldık.TÜRKİYE: 84 - LİTVANYA: 76
Salon: Centennial Hall
Hakemler: Sreten Radovic (Hırvatistan), Guerrino Cerebuch (İtalya), Fernando Rocha(Portekiz)
Türkiye: Kerem 2, Engin 3, Ersan 17, Hidayet 19, Ömer Aşık 5, Semih 2, Oğuz 10, Ender 16, Sinan 6, Bekir 4, Barış
Litvanya: Mazutis 5, Lukauskis 3, Kleiza 12, Javtokas , Ksistof Lavrinovic 4, Darjus Lavrinovic 9, Petravicius 21, Delininkaitis 5, Jasaitis 14, Kalnietis , Maciulis 3, Jomantas
1. periyot: 19-22
Devre: 39-39
3. periyot: 63-58
Beş faulle çıkan: 33.56 Semih (Türkiye)
The Wizard Of Oz
Ülkemizde İlk Surinamlı Topçu- Ulrich Watson
Surinam dediğimde haritada yerini gösterecek adamı alnından öperim valla. Açıkcası bana Surinam'ın çağrıştırdığı tekşey Holanda'nın çıkarığı Surinam asıllı futbolcular. Örneğin; frank rijkaard, ruud gullit, pierre van hooijdonk, patrick kluivert, aron winter, ryan babel, edgar davids, clarence seedorf, jimmy floyd hasselbaink, ulrich van gobbel... Bunlar ilk aklıma gelenler kurcalasan daha kimler vardır kimler.. Neyse bakıldığında Dünya futbolunda isim yapmış ciddi futbolcuların çıktığı bu ülke merak uyandırıyor gerçi kaymağını Hollanda yedi o ayrı! 6 Eylül 2009 Pazar
YETİŞ YA ABDULKADİR GEYLANİ!
Turkcell süper ligi başladı ve aynı hızla hoca kovma-değiştirme operasyonları da başladı. Kasımpaşa'yı Turkcell süper ligine taşıyan Besim Durmuş kötü sonuçlar üzerine kovulurken yerine bu işlerde yılların kaşarı olan Yılmaz Vural getirildi. Bu operasyon bana Kadiri tarikatının kurucusu ve büyük evliyalardan sayılan A.Geylani'nin, tarikat üyelerinin başlarına birşey gelirse yardımlarına koşacağına inandıklarından "yetiş ya abdülkadir geylani hazretleri imdadıma" dedikleri masalı hatırlattı. Açıkcası dinle aram iyi değildir inanmam öyle hurafelere de başı sıkışan her Anadolu takımının kurtarıcı olarak Yılmaz Vural'ı düşünmesi bana bu olayı hatırlattı. Evet Türk futbolunun Abdülkadir Geylani hazretleri Yılmaz Vural'a yeni macerasında başarılar..Güven Veren Savunmacılar-Abdoulaye Diagne Faye
Stoke City'nin 31 yaşındaki tecrübeli Senegal'li savunmacısı. Senegalli savunmacı demişken akla Muhammed Sarr veya Diatta gibi kütükler gelmesin aman! Bolton forması giyerken hatırlayanlar bilir 2007 Temmuz'unda adı Beşiktaş'la anıldı ama Newcastle United'e yar olmuştu. Asıl çıkışını bir sezon oynadığı Newcastle sonrası 2.25 milyon Pound'a gittiği Stoke City'de yaşadı. Bu sezon başı Arsenal onu çok istedi ama Tony Pulis en değerli oyuncusu için onay vermedi. Evet Tuncay ilerde rakip savunmaları zorlarken aklı geride kalmasın çünkü Faye oyunun her anı full konsantre.
5 Eylül 2009 Cumartesi
İtalya, Kaladze'yle güldü! 0-2
Bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı sikermiş, O hesap. Seria A'da AC MİLAN forması giyen Gürcü savunmacı bu gece İtalyan'ların en iyi futbolcusuydu! 2 gol attı ama yanlış kaleye. Böylece İtalya puanını 17 yapıp G.Afrika'ya nerdeyse merhaba dedi. Geçen sezon Emre Toraman böyle bir talihsizlik yaşamıştı, bu gece uyku yok Kaladze'ye. Yalnız İtalya'da krallar gibi karşılanacağı kesin. Tuttosport Grazie KAKHA(Teşekkürler Kakha) başlığını atmış bile.
TÜRKİYE:4 - ESTONYA:2
Arda resilati, Tuncay hırsı ve Emre özverisi maçın özeti.. Skor önemli değil yeter ki 3 puan gelsin dedik geri düştük telafisi geldi 2-2 olunca biraz korktuk ama gecenin yıldızı Arda maçı gene geri getirdi. Yalnız Fatih Terim'in Kazım Kazım ısrarı anlaşılır gibi değil hani kendi takımında biraz kıpırdama görür ısrarını anlarız ama Kazım malesef milli takım için yeterli düzeydi değil. Kazım oynayınca Hamit göbeğe çekilmek zorunda kalıyor ve sağ kanatta o güzel ve tehdit edici bindirmelerinden nasiplenemediğiz gibi alışık olmadığı orta göbekte açıklar veriyoruz. Ricardo Pedriel Suarez
Giresun'da bir Bolivya'lı. Henüz 22 yaşında ve ülkesinin milli formasını da giymiş ve golünü atmış bir isim. Avrupa'da ilk tecrübesini Romanya'da Steau Bükraş formasıyla yaşadı bekleneni veremedi ve rezerv takıma göndrerildi. Bu sezon başı kiralık gitmek istedi onu kiralayan satın alma opsiyonuyla Giresunspor oldu. Bu tip transferler alt ligleri daha izlenebilir ve takip edilebilir kılıyor. bakalım Giresun yaylalarında nefesi açılan Bolivya'lı neler verecek bu sezon takımına.
LAİSA ANDRİOLİ
Sao Bernardo'nun 22 yaşında genç bayan forveti! Futbol stilini Internacional'li Nilmar'a benzetiyormuş. Çıplak pozları sayesinde kazandığı parayı ömür boyu futbol oynasa kazanamazmış. Bizde onu tanıyamazdık iyi ki soyunmuş! Denilson'la aşk yaşadığı dedikodularını kabul etmiyor ve sadece hayranıyım diyip geçiştiriyor.
Yoldaş Livorno
Liman işçileri ve demiryolu işçilerinin kurduğu iki takımın yolları dostluk adına, endüstriyel futbola karşı, Faşizme karşı Adana'da çakıştı. Livorno İtalya'da 170.000 nüfuslu Toskana bölgesi içinde yer alan 1921 yılında İtalyan Komünist Partisi'nin doğuşuna tanıklık etmiş bir kent. Maçlarında taraftarı Enternasyoneli söyler, CHE posteri açar, orak çekişli bayrakları sallar. Paranın Allah-Kitap olduğu böyle bir dünyada baskılara, zulme inat direnen, insanın insana zulmetmediği, sermayenin emeği ezmediği, emperyalizmin kanlı elinin insanların alın terinden çekilip özgür ve güzel dünya hayallerinin kurulduğu bu tribünlerdeki tüm yoldaşlara selamlar. Güzel günler yakındır umarım. Son sözü ölümsüz devrim şehidi Deniz Gezmiş söylesin; “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın marksizm-leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! ..."
4 Eylül 2009 Cuma
BATUGOL'Ü KAZANMAK LAZIM
Batuhan Karadeniz nam-ı diğer Batugol adamın lakabı bile çakma! Bu çocuk 1991 doğumlu yaşım ortaya çıkacak amma doğduğunda ben liseye gidiyordum yahu, yani gözümde çocuk daha. Milli takımın alt seviyelerinde ve Beşiktaş Paf'ta ki performanslarıyla adından daha 15-16 sında bahsettirmeye başlamış Avrupa büyükleriyle anılır olmuştu. 16'sında lig'de maçlara çıkıp gol atan A milli olan bu kardeşimiz olayların adamı oldu çıktı. Kadıköy'de Fener derby'sinde boş pozisyonda olan Real'li Higuain'in abim demeye utandığı biraderine vermediği pas sonucu büyük tepki toplamıştı. Ehliyetsiz araba kullanmalar, genç milli takımda bir penaltı sırasında laubali hareketleri, hele kiralık gittiği Eskişehirspor'da kamptan kaçıp alemlere dalması bu çocuktan adam olmaz düşüncesini çıkarmıştı. Kamışa su yürüyünce hepimiz biraz şuurumuz yitirmiştik ama bu çocuk tam çılgın!Sezon Sonunu Göremezsin Mustafa Denizli!
18 sene Altay'da oynamış, korner ve frikik golleri hala konuşulan, futbolculuğu yıllarında Büyük Mustafa olarak anılan, futbol hayatının sonunda kısa bir Galtasaray macerası yaşamış, 33 kez milli forma giymiş, 12 golle 79/80 sezonu gol krallığı yaşamış bir isim Mustafa Denizli.3 Eylül 2009 Perşembe
Marcelo Carrusca
Dün tv'de Estudiantes'in maçına denk geldim ve baktım bizim eskilerden, büyük beklentilerle gelen ama takıma malzemeci kadar faydası dokunmayan El Chelo lakaplı Çavuşoğlu Ömer'in deyimiyle KAPUSKA ilk 11 çıkmıştı sahaya. Lost gibi valla adam başa dönmüş! Ofsayttanda olsa bir de gol attı gene, aslında vasatın altındaydı yani eski günlerini aratmadı. Belki de doğum günü ertesine denk geldiği için teknik direktör bir kıyak yapmıştı kendine ama valla adam Estudiantes'in Cafercan Aksu'su eksiği var fazlası da yok! Oysa Tevez'li, Cavenaghi'li, Macherano'lu Arjantin ümit takımının yıldızlarınsandı. Valla onu bunu bilmem ben hala iddia ederim Carusca'ya ilk darbe Galatasaray-Mlada boleslav maçıdır çünkü başka bir genç yıldız Carrusca'nın transfer olduğu mevkide harikalar yaratmıştı ve orası için başkasına gerek kalmamıştı malesef(yani kendisi için malesef)
2 Eylül 2009 Çarşamba
Çok Fena Sakatlanırım!
Şaka maka nerdeyse oynamadan takımın en eskileri arasına girdi Tobi. Yakında kaptanlıkta ister! Hapşırsa verem olur, 31 çekse aids olur bu adam! Çok iyi ön liberoymuşta sakatlıklar yüzünden yararlanamamışız, bırak Allasen.. Allah'a yakın Cimbom'a uzak olsun. O değilde sezon sonu senden faydalanamadık şimdi tam iyileştin bırakmak istemiyoruz al sana 3 senelik sözleşme daha derlerse adam elini öper evine temiziliğe bile gelir Adnan Polat'ın. Emekli hayatı yaşayarak cebi doldurdu kereta. Bu adam başka kulübe gider tüm sezon sakatlanmadan sorunsuz oynarsa gördüğüm yerde ıslak odunla döverim yeminlen!Kleberson
Kleberson aklıma gelince nedense Ronny Johnsen'i anımsarım. Arada alım satım yapılan isim koca Manchester United yani yaş tahtaya basmıyacak koca camia! Kleberson 2002 Dünya kupasında cambazlarla dolu Brezilya milli takımında ilk 11 çıkan ve orta sahanın hamalı olan biriydi. Hiç göze batmadı veya dikkat çekmedi ama Brezilya milli takımında ilk 11 çıkmak zaten başlı başına bir markaydı. Manchester United kaptı onu ama fazla sabredemedi Beşiktaş'ı kekleyip elden çıkardı. Buralarda da beğendiremedi kendini sonra ülkesine dönde ama bir baktım geçenlerde adam milli takıma yeniden seçilmiş ve oynuyor gerçekten şaka gibi! Gelelim Johnsen'e. Norveç ligi rekor transfer ücretiyle Kleberson'dan yaklaşık 10 sezn önce gelmişti Beşiktaş'a ve kimseye beğendirememişti kendini. Sonra Manchester United'a, iyi paraya satıldı ama o da ne! 6 sezon başarıyla giydi Manu formasını 4 lig şampiyonluğu 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu gördü. Eeee ne yani mi? İş bilenin Kılıç kuşananın diye birşey vardı sanki..
1 Eylül 2009 Salı
Ankaragücüme Gidiyor Böyle Yaşamak!!!
Ankaragücü'nün yeni başkanı 30 yaşında genç bir isim. Ankara'yı babasının çiftliği gibi yöneten İ.Melih'in pokemon kılıklı oğlu Ahmet Gökçek. Dün Ankaraspor Galatasaray maçında dikkatimi çekti bir adam karga tulumba stad dışına çıkarılırken el kol hareketleriyle olayı organzie ettiği belli olan gazı bitmiş sihirli lamba kılıklı Ahmet Gökçek etrafa kin kusuyor ama aynı zamanda babasını gururlandırıyordu. Aslan Yürek Ayhan
Son oynanan Ankaraspor Galatasaray maçında sanki birşeyler eksikti takımda. Evet Elano, Keita, Arda, Baros gibi starlar sahada olmasına rağmen gene de takım gerekli üretkenliği gösteremiyor orta sahanın göbeği beklenene cevap veremiyordu. Mehmet Topal ve Sarp koşuyor topu kesiyor ama o kadar, iş rakibi oynatmamaktan takımını oynatmaya gelince gözler Ayhan'ı arıyordu. 


