Bu sefer Semih'le başlayıp arkasına sağda Tuncay, solda Arda, ortada Hamit'li üçlü bir blok düşünmüştü Fatih Terim. Çift ön liberosu Ceyhun ve Emre savunma dörtlüsü Gökhan, Önder, Servet, Hakan Balta şeklindeydi. İlk yarı bu 11, oyunu rakip sahaya hiç yıkamadı, tandem yürek hoplatan hatalar yaptı maçta 1-1 e gelince Terim ikinci yarı risk alıp 3-5-2'ye döndü sola İsmail Köybaşı'nı alıp Hakan Balta ve Ceyhun'u üçlü stopere Servet'in yanına çekti. Semih'in partneri Hamit'in yerine giren Sercan olurken asıl sorun Ön libero olan Emre'nin orta baklava göbekte partnerlerinin hücum özellikli Arda ve Tuncay olmasıydı. Ya herro ya merro dedik ama ne biz gol attık ne onlar, tonla pozisyon harcadı iki takımda. Gökhan ve Sercan son vuruşu yapamadı, Arda direği nişanladı ama top çizgiden birtürlü içeriye girmedi. Biz de bu arada devamlı kontra yedik Arda, Tuncay malesef istenileni veremedi aslında takım halinde kötüydük anlaşılmaz biçimde. Sercan oyuna hareket getirse de bitirici noktada verimsizdi.. Dünya kupasında olamayacağımızı düşünmek cidden çıldırtıcı umarım bir mucize olur da gideriz.
9 Eylül 2009 Çarşamba
Bosna Hersek:1 - Türkiye:1
2010 Dünya kupası için bizim adımıza hayati önem taşıyan Bosna Hersek deplasmanında malesef üç puan çıkartamayıp Dünya Kupası şansını artık mucizelere bırakmak zorunda kaldık. Puan farkı dört kalan maç iki. Biz kazanacağız Bosna'nın puan kaybetmesini bekleyeceğiz. Hem de kalan iki maçında birden! Oysa gece ne güzel başlamıştı basketbol milli takımının Polonya zaferi sonrası keyifle izlemeye başladığımız maça çok hızlı girip Emre'yle öne geçmiştik. Sonra olmayan bir faul yüzünden Bosna'nın kullandığı serbest vuruşla beraberliğe gelen maç Fatih Terim'in çıldırıp hakem tarafından tribüne çıkarılması ve kör dövüşü gibi ikinci yarı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder